Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin “Eurofighter Typhoon” savaş uçağı tedarikine ilişkin, “Gerek İngiltere gerek Almanya ile görüşmelerimizi yaptık, yapıyoruz ve bu konuda olumlu gelişmeler var.” dedi.

Erdoğan, Hollanda’nın Lahey kentindeki NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Zirvesi’nin ardından düzenlediği basın toplantısında soruları yanıtladı.

“Türkiye, gayrisafi yurtiçi hasıladan savunmaya ayırdığı payı yüzde 2’den yüzde 5’e çıkarmak için hangi yolu izleyecek? Almanya ile görüşmenizde Eurofighter alımıyla ilgili konu gündeme geldi mi?” sorusuna Erdoğan, “Şu an itibarıyla önümüzdeki 10 yıl içerisinde tabii ki atacağımız adımlar milli bütçeden olacaktır. Peyderpey milli bütçeden buraya gerekli olan payı ayırmak suretiyle NATO’ya olan bu desteğimizi vermiş olacağız. Eurofighter konusunda gerek İngiltere gerek Almanya ile görüşmelerimizi yaptık, yapıyoruz ve bu konuda olumlu gelişmeler var. Bu olumlu gelişmeleri de tamamen işi gerçekleştirdikten sonra inşallah adımlarımızı atmış olacağız.” yanıtını verdi.

“Gelecek yıl Türkiye’de yapılacak NATO Zirvesi’nin hangi şehirde düzenleneceğine” ilişkin soruya Erdoğan, öncekinin İstanbul’da olduğunu, görüşmeleri yapıp gelecek hafta içerisinde bunun kararını vereceklerini söyledi.

Zaman kaybına tahammülün olmadığını vurgulayan Erdoğan, “Daha önce İstanbul’da yaptığımız bu zirvemizi, bu defa yapacağımız bu toplantıdaki vereceğimiz kararla inşallah NATO Genel Sekreterliği’ne bildireceğiz.” dedi.

Erdoğan, bir gazetecinin Türkiye ile İsrail ilişkilerinin gelecekte nasıl olacağına ilişkin sorusunu, şöyle cevapladı:

“Şu anda tabii İsrail’le Türkiye’nin arasındaki ilişkilerin bu anlayışla devam etmesi halinde, burada aramızdaki barış, aramızdaki huzur mümkün değil. Zira atılan adımlar her şeyden önce barışı tehdit ediyor. Atılan adımlar barışı tehdit ettiğine göre burada nasıl barışı temin edeceksiniz, sağlayacaksınız? Mümkün değil. Düşünün, yani 100 bini aşkın insan ölü, yaralı ve hala da vurmaya devam ediyorlar. Öbür tarafta Gazze’deki mazlum insanlara Kızılhaç dahil, gıda sevkiyatı yapılmıyor. Bunu engelleyen kim? İsrail. Hala burada bu kadar barbarca bir adım atıldığı takdirde, biz nasıl bunlarla huzurlu bir ortamı tesis edeceğiz? Mümkün değil. Onun için de Kızılhaç şu anda devreye girmek istiyor, netice yok. Kızılay’ımız devreye girmek istiyor, netice yok. Mısır devreye girmek istiyor, netice yok. Bütün bunlarla birlikte hangi ülkeye bakarsanız bakın, hiçbirisi netice alamıyor. İsrail’i, Gazze’de şu ana kadar takındığı tavırdan vazgeçmeye davet ediyoruz.”

– “Trump’la yaptığımız görüşmede S-400’ü konuşmadık”

Türkiye’nin elindeki S-400’ler ile F-35 programına dahil edilmesi konusundaki mevcut duruma ilişkin soruya Erdoğan, şu yanıtı verdi:

“Sayın Trump’la yaptığımız görüşmede tabii S-400’ü konuşmadık. O gündemimizde değil, o iş bitmiş bir iş. F-35 konusunu tabii görüştük. F-35 konusunda da biz 1 milyar 300-400 milyon dolar gibi bir ödeme yaptık ve F-35’leri alma noktasında biz Sayın Trump’ın da iyi niyetli olduğunu gördük. F-16’larımızın tamamıyla bakım, onarımı ve F-35’lerle ilgili de alımla ilgili çalışmalarımızı sorumlu olan arkadaşlarımız devam ettiriyorlar. Tabii bunun yanında bir de bizim Eurofighter’la ilgili çalışmalarımız var. Eurofighter konusunda da İngiltere ve Almanya ile bu çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Temennimiz odur ki bu iyi niyetimizi İngiltere’de, Almanya’da, onlar da olumlu karşılıyorlar. Çalışmalarımız devam ediyor.”

-“Trump öyle akıllı bir insandır ki kime hangi soruyu soracağını da iyi bilir”

“ABD Başkanı Trump’ın Gazze’de kumarhane ve resortların inşa edilmesi konusunu” görüşmede gündeme getirip getirmediğinin sorulması üzerine Erdoğan, “Akşam Sayın Trump’la görüşmemiz oldu. Yaklaşık 1-1,5 saat kadar görüşmemizi yaptık. Ama bizim görüşmemizde özellikle de Gazze’nin sahil boylarının sizin ifade ettiğiniz şekilde kumarhaneler olması gündeme gelmedi. Böyle bir şey zaten gündeme gelse herhalde benim vereceğim cevap bellidir. Bu konuda duruşum bellidir. Duruşum belli olduğuna göre, Sayın Trump öyle akıllı bir insandır ki kime hangi soruyu soracağını da iyi bilir ve böyle bir şey de zaten aramızda geçmedi.”